Examples
  • Ben bir ayakyoluna gideyim.
    سأقتحم على غرفة الأولاد
  • Bilirsin işte, "ayakyolu".
    أنت تعرف, خزان التفكير
  • Ayakyolu hangi sokaktaydı?
    و في أي شارع الحمام؟
  • - Ayakyolu donanmada-- - Tuvalet demek, biliyorum.
    لأن في البحرية ...الرأس لها معنى آخر للبحرية, أجل أعرف
  • - Aa, ayakyolu. - Evet, müteşekkir kalırım.
    - آه، المرحاض. - نعم.
  • Biz buna ayakyolunun ayak işleri deriz.
    "نسميه "يوم الرأس
  • - Bunu nerede okudun? - Ayakyolunun duvarında yazıyor, efendim.
    أين قرأت ذلك؟ - .مكتوب على جدار الحمّام يا سيدي -
  • Birini ayakyoluna koyun, birini buraya getirin. Hadi, kızım.
    واحد للمرحاض، وواحد هنا .اذهبي الآن
  • Ben bir helaya uğrayayım. Veya ayakyolu. Yemek pişirme sınıflarında ne diyorsanız...
    ،ساذهب لقضاء الحاجة أو إلى الحمام .أو أياً كان ما تدعونه في مدرسة تعليم الطبخ
  • - Muhtar, şu ayakyolunu bir tarif edersin? - Naci Bey, sen şey yapamazsın.
    مختار، أين كان المرحاض ؟ - .لا يمكنك الذهاب بمفردك -