-
- Zorunluluk.
! الأولوية
-
Zorunluluklarımız burada.
, أولويتنا هنا
-
Zorunluluklar, bebeğim.
عند الحاجه يا حبيبتى
-
Zorunlulukların hakkında fazla endişelenme.
لا تكترث كثيراً "لكلمة "غير مسموح
-
Uyarıda bulunma zorunlulukları yok.
ليسوا مضطريين إلي إنذارنا
-
Bazı zorunluluklar vardır.
هناك التزامات
-
"Kıyafet Zorunluluğu Yoktur" mu?
الثوب اختياري"؟"
-
Zorunluluğa ne oldu?
مالذي حَدث إلى الضرورةِ؟
-
Kıyafet zorunluluğu yok.
الملابس غير رسميّة
-
Öyle bir zorunluluğunuz yok.
يحتم علينا ان نأكل العشاء الذي صنعته " نيللي "َ