-
- Kurcalamakla ilgili birşeyler işte... Kurcalamak...
هل قال لماذا؟- شخصُ ما يعبث بالنظام-
-
Görünenden ötesini kurcalamak istemedim.
لم أرد أن أمعن النظر
-
- Makinayı kurcalamak için.
جئت هنا للعبث فى الجهاز اللعين
-
Chuck bilgisayarımı kurcalamak istediğinde...
عندما حاول (تشاك) العبث بالكمبيوتر
-
Neyi kurcalamak, Chris?
نبش ما يصل كريس؟
-
Etrafı kurcalamak, sorular sormak.
تحومين في الأرجاء وتطرحي أسئلة
-
- Gemiyi kurcalamaktan nefret ediyorum.
... هذا - ماذا ؟ -
-
Martine'i kurcalamak zorunda mıydın?
هل ذكرت مارتين ؟
-
Birinin hayatını böyle kurcalamaktan tiksiniyorum.
دائماً ما أشعر بالضيق من التدخل في حياة شخص بهذا الشكل
-
Sürekli insan zihninin derinliklerini kurcalamaktan.
يسعى بشكل ثابت إلى الإمكانية المبدعة للعقلِ الإنسانيِ.