Examples
  • Katliamlar, işkence, etnik temizlik.
    مذابح ، تعذيب ، تطهير عرقى
  • -Efendim? -Etnik çeşitlilik.
    أعذرنى؟ أختلاف عرقي
  • "Fazla etnik. Fazla baharatlı.
    "لكن النيجة كانت "اوه, انه عنصري جداً "اوه, طعامه كثير التوابل "
  • Etnik farklılığa da alışırlar.
    انهم سيحبونك
  • Etnik temizliğin kalıntılarındansın.
    .بقايا تطهير عرقي
  • Etnik, dini gruplaşmalar.
    عرقى... للتجمعات الدينيه
  • Etnik kökenlerimiz aynı diyebilirim.
    إن بيننا أخلاق مشتركة
  • Etnik temizlik yapılıyor orada.
    عملية تطهير عرقى واسعه
  • - Hayır, fazla etnik.
    لازال عرقيا
  • Peki ya etnik kökeni?
    ماذا عن العرق؟