Examples
  • Ben coşku... hasetim!
    أنا الغضب....الحسد
  • Haset... ve Tüketicilik.
    الحسد والإستهلاك
  • Hasetinden demir bile erirdi.
    ,هويّتك الفريدة اللاسلكيّة .ستتعقّب إهتمامك بالصغير
  • Haset... ...yanıma yaklaşmayacak.
    الغيرة لن تصبحُ صديقَتي.
  • Haset eder misin?
    هل تشعر بالحسد؟
  • - Bilmiyorum. Hasetten, kıskançlıktan.
    لا أدري ...ضغينة
  • Bence haset burada.
    أظن أن الحسد قد وصل
  • - Kibir miydi, haset miydi?
    هل هذا هو الغرور؟ أم الحسد؟
  • Kardeşler arasında haset yaratırdı bu.
    سيؤثر هذا بشكل سيء على العلاقة الأخوية
  • Öğle yemeğinde eksikliğini çok hasettik.
    ، يا للعجب لقد كنت مفقوداً في الغداء