Examples
  • Sanırım, sadece ikiye bölünmekten korkuyorum.
    اعتقد اني خائفة فحسب من تقطيعي الى نصفين
  • Ben bir efsaneyim Piliçler benimle bölünmek için sıraya giriyorlar.
    ماذا ؟انا اسطوره الفتيات يتصارعون ليتقاسموا معى
  • Aslında o bir kişi ama iki kişiliğe bölünmek istiyor.
    من الواضح ، انه شخص ، ولكنه يريد أن ينقسم الى شخصيتان.
  • Smear'da bölünmek üzere olan kan hücresi bulmuşlar mı? Vücudu artık kan hücresi üretmiyor.
    كريات حمراء ببقع الدم؟ - جسده لا يكون خلايا دم جديدة -
  • Sırada öncelik tanıyacak bir kart da yok. Girip beklemelisin. Dört parçaya bölünmek onun için fazla iyi.
    - صفر إلى الأحمق في 3.2 في الثانية - ذلك صحيح, قدمكِ آذتكِ
  • Addie'nin böbrekleri hemolitik üremik sendrom yüzünden çalışmıyor. Periferik yayma sonuçlarına göre alyuvarlarında... ...bölünmek üzere olan kan hücreleri var.
    متلازمة تبولن الدم (دمرت كليتي (أدي
  • Üzerinde kehanetler olan bir taş Orab, Arizona’da bulunmakta, o dönemde yaşamış insanların üzerinde yer aldığı bir taş, bu insanlar bir yol üzerinde yürümekte ve burada yol bölünmekte, ve onlarında söylediği gibi insanlar bu iki yoldan birini seçmek zorundalar.
    هناك صخرة عليها عدد من التنبؤات في أوربي - بولاية أريزونا يظهر فيها أناس يعيشون في زمننا هذا يعبرون طريق , و في هذا الطريق مُنعطفين
  • Üzerinde kehanetler olan bir taş Orab, Arizona’da bulunmakta, o dönemde yaşamış insanların üzerinde yer aldığı bir taş, bu insanlar bir yol üzerinde yürümekte ve burada yol bölünmekte, ve onlarında söylediği gibi insanlar bu iki yoldan birini seçmek zorundalar.
    يعبرون طريق , و في هذا الطريق مُنعطفين و يقولون : يجب أن يختار الناس أحد هذين الطريقين في أحد هذين الطريقين نجد أنفسنا في عالم