Examples
  • Diskotek limonu.
    تبدوا مثل ساقي ديسكو يا إبن العاهرة
  • Bodrumuma bir diskotek kurdurdum.
    ولقد نصبت "الديسكو" في القبو للتو
  • Diskotek Santa neydi peki? Diskotek Santa, bilmiyorum. Üzgünüm, üzgünüm.
    الراقص؟ أنا لا أعرف... متأسف
  • Ama, biz bir diskotek kiralamıyoruz.
    لن نقوم باستئجار نادي
  • Diskotek gibi bir yere mi?
    أتعنين كالديسكو؟
  • Hadi ordan, diskotek mi satın alıyorsun?
    حقاً؟ هَلْ تَشتري ديسكو؟
  • Bu da ne demek? -Burası diskotek değil.
    ماذا تقصد؟ - ليست هذه صالة ديسكو -
  • Burası, şu anda şehrin en aranılan diskoteği.
    يفترض به أن يكون أكثر حادث تفصيلاً في البلدة.
  • Beni arayıp... arkadaşlarıyla birlikte diskoteğe gideceğini söylemişti.
    ..لقد إتصلت بي وأخبرتني أنها ذاهبة إلى الملهى مع زملائها
  • Bu gazeteyi bir nevi diskoteğe çevirmek istiyorsun.
    تريد أن تحول الصحيفة إلى أداة للهجوم