Examples
  • - Hanıma patronluk taslamak istemedi.
    كان عليك التدخل - لم يشأ مناصرة السيدة الصغيرة -
  • - Oldukça iyi. - Patronluk taslamak.
    رائع جداً - متعالي -
  • Babamsa patronluk taslamak derdi.
    والدي كان يُسميها متسلطة
  • "Her yerde patronluk taslamak."
    ترؤس كل من حول.
  • Ben buna büyüklük taslamak derim.
    أعني إنه أسلوب متعجرف
  • O'nu kullanarak... ...kahramanlık taslamak istiyor.
    لذا الملك (كوبريتي) يستطيع الحصول علي مستوي جديد
  • Araban yokken erkeklik taslamak kolaydır.
    من السهل التكلم بغرور ان لم يكن لديك سياره
  • Biz burada Tanrılık taslamaktan bahsediyoruz!
    اننا نتحدث حول الرب
  • Web'de gezinmek, patronluk taslamak yasak.
    ممنوع تصفح الشبكة ، ممنوع استعراض القوة
  • -Üstünlük taslamak eğlenceli, değil mi?
    من المرح إملاء الأوامر, أليس كذلك؟