Examples
  • İste ayagina geldi. Eline firsat geçti.
    .حسناً، ها هي. هذه فرصتك
  • Tamam iste, al sana firsat. Git ve ona sihri goster. Ayak uydurmasini sagla.
    هاك فرصتك، انطلق وارها السحر مرّ معها بالمراحل
  • Bizim icin buyuk bir firsat. Bu isi ayarlamak icin cok ugrasti.
    إنّها حقاً فرصة مميزة بالنسبة لنا
  • Ona hiç açilma firsati bulamadim. isi için bir kaç günlügüne buraya gelecek. sansimi deneyecegim.
    هي هنا لعدة ايام في مهمة عمل هذه فرصتي
  • O zamandan beri iç isleri onlari is üzerinde yakalamak için firsat... ...kolluyordu ve bu sirada devreye biz girdik.
    ومنذ ذلك الحين و الشئون الداخلية تريد إلقاء القبض عليهم متلبسين - وعندها جئنا نحن -