New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
- Vakit kaybetmek istemiyorum.إبتعد عن العمل لقد تم إنهاءه - لا أريد تبديد المزيد من الوقت -
-
Burada vakit kaybetmek istemiyorum.لتسرعوا، لا أريد قضاء وقت طويل هنا
-
İhtiyacım olan tek şey vakit kaybetmek!إنه الشيء الأخير الذي لا أحتاجه و هو الأنعطاف في المسار
-
Ne istediğimi bildiğim zaman vakit kaybetmekten hoşlanmam.لا أحب أن أضيع وقتي عندما أريد شيئاُ
-
İhtiyacım olan tek şey vakit kaybetmek!آخر شيء نحتاجه هو التفاف بطولي
-
Bütün bu kağıtlarla vakit kaybetmek zorunda kalmazsın..وتحصل على إحصائيات أي لاعب في أي وقت ... .ولست مُضطراً لإضاعة الوقت بكل هذا الورق
-
Ama vakit kaybetmek istemiyorsan... - Gelirim. Sen ciddi misin?لكن إذا كنت لا تريد أن تضيع الفرصة يمكنني أن آتي, بلا مزاح؟
-
[Zoro aslında "yanan yağ" diyor, ama bu Japonca'da vakit kaybetmek anlamına gelir.] Ne oldu?ما الذي حدث ؟
-
Sen o evde yaşarken neden insan bahçede vakit kaybetmek istesin ki?كيف تكون معك ثم تخونك مع البستانى؟
-
Yaptığını itiraf ederek onca zahmetten ve vakit kaybetmekten kurtulabilirsin. Sen edersen ben de ederim.بالاعتراف بما فعلتِه - سأعترف إن اعترفتِ -