New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Gazetelerin üstünde oturmaktan hiç hoşlanmam.لم تعجبنى أبدا فكرة الجلوس على صحيفة
-
Tamam, onların üstüne oturmaktan kaçmadım.حسناً لم أتجنب حقاً الجلوس عليها
-
Hayır, götümün üstüne oturmak istemiyorum.لا ، لا اريد الجلوس
-
Üstüne oturmak için havlu getirebilir misin?هل لديك حتى بعض المناشف لنجلس عليها؟
-
Sanırım popomu kaşıyıp,... ...üstüne oturmaktan hastalandım.- أطفال؟ - أطفال؟ عطلة رومانسية يمكنها أن تزودك بالدغدغة
-
Eğer değilsen korkarım üstüne oturmak zorunda kalacağım.اعتقد .انى يجب ان اجلس فوقك
-
- Peki, üstüne oturmak isteyen var mı?هل يود أحدكم الجلوس عليه؟ - نعم -
-
Her neyse, kıçımın üstünde oturmaktan yoruldum.لقد تعبت من الجلوس على مؤخرتي على اية حال
-
Poponuzun üstünde oturmak size ekmek kazandırmaz.الجلوس على مؤخّراتكم المسطّحة لا يكسِبكم أيّ خبز
-
Baxterlarla savaşmak, bir kasa dinamitin üstünde oturmaktan daha kötü.هو أخطر من الجلوس على صندوق كبير من الديناميت