Examples
  • - Ümitlendirmek istemezsin.
    نعم, لاتريد ان تعطيها زمام الامور
  • Sizi ümitlendirmek istemem.
    انا لا اريد ان ارفع امالك
  • Ama sizi boşa ümitlendirmek istemem.
    لكن لا أريد أن أعطيك أملاً زائفاً
  • Ama sizi boş yere ümitlendirmek istemem.
    لكني لا أريدُ بأن أرفعُ معنوياتُكِ كثيراً
  • Yaptığın tek şey, bu insanları boş yere ümitlendirmek.
    كل ما تفعله هو إعطاء الناس أملاً زائفاً
  • Bak fazla ümitlendirmek istemem ama, sanırım artık seni görmeye hazır.
    لكني أظنها مستعدة لرؤيتك ماذا ؟ في المرة السابقة
  • Bay ve Bayan Knox,... sizi ümitlendirmek istemeyiz,... ...ama bir DNA testi yapıp... ...bunu açıklığa kavuşturabiliriz.
    (سيد و سيدة (نوكس ، الا نقصد أن نوهبكم أمل زائف ولكننا نود إجراء تحليل الحامض النووي .لتأكيد الأمر بطريقة أو بأخرى
  • Boşuna ümitlendirmek istemem ama... ...üzerinde çalıştığımız deneysel bir tedavi yöntemi var.
    هناك برنامج تحت التجربة .. كنا نحاول تطبيقه .. ولا أريد أن أعطيك أملاً زائفاً ..
  • Seni boş yere ümitlendirmek istemem ama... ...sanırım Sam ve ben, örtülü listenin kimde olduğunu biliyoruz.
    أتظن بأنه سيتحمل ذلك؟ الخوف هو المحفز الأعظم
  • Boşuna ümitlendirmek istemem ama... ...üzerinde çalıştığımız deneysel bir tedavi yöntemi var.
    هناك برنامج تجريبي يمكننا أن نطبقه