Examples
  • Batı sınırında Turfan Manastırı vardı.
    ... " على الحدود الغربـية حيث ديـر " تـيرفان
  • Tijuanada gayri menkul, Esenada'dan balıkçı tekneleri, turfanda çilek.
    عقارات في تيجوانا ، سفن صيد خارج إنسينادا زراعة مائية للفراولة
  • Tabi ki bir şarabı turfanda tatmak gibisi yoktur.
    بالطبع لا شيء يضاهي .تذوق النبيذ
  • Orada turfanda yemişler onlara , hâsılı istedikleri her şey onlara ...
    « لهم فيها فاكهة ولهم » فيها « ما يدَّعون » يتمنون .
  • Orada turfanda yemişler onlara , hâsılı istedikleri her şey onlara ...
    لهم في الجنة أنواع الفواكه اللذيذة ، ولهم كل ما يطلبون من أنواع النعيم .