Examples
  • Hakkını teslim etmek gerek.
    كان عليك إيضاح الأمر له
  • - Kingsley'yi teslim etmek. - Hayır.
    شيء نسلمه لكنجسلي- لا-
  • Onu teslim etmek istemiyordu.
    لكنها لم تكن تريد سجنها
  • Teslim etmekle ilgili.
    حول تسليمه
  • Seni teslim etmek zorundayız.
    لا، فنحن علينا أن نحجزك
  • Santa'yı teslim etmek mi?
    الملاك , حفظت حياة الفتاة.
  • Teslim etmek düşmanı güçlendirir.
    الإستسلام فقط يؤجج نيران العدو
  • Seni teslim etmek.
    أن أقوم بتسليمك
  • Seni teslim etmek zorundayız.
    لا، نحن يجب أن نحجزك.
  • Beni teslim etmek istiyorsun.
    تُريد أن تسلمني