Examples
  • - "Müşteriyi tatmin etmek gerek."
    ما من زبوناً كان راضٍ
  • Benliğimi tatmin etmek için değil.
    ليس من أجل ارضاء غرورى
  • Sanırım, lezzet olarak tatmin etmek manasında.
    اظن انها تقول سنرضي ذوقك
  • Seni tatmin etmek için ne kadar lazım?!
    !ما المقدار الذي يرضيك إذاً؟
  • - Kendini tatmin edebiliyor musun? - Tatmin etmek mi?
    هل يمكنك الأستمناء؟ - الأستمناء؟ -
  • Sinirli olarak kendini tatmin etmek çok tehlikeli.
    الأستمناء الغاضب وهو شىء خطير
  • Bazıları sadece... kan tutkularını tatmin etmek için.
    ...وبعضهم يقاتل فقط من أجل إشباع رغباتهم في سفك الدماء
  • Arama. Bu kadını tatmin etmek imkânsız.
    .لا تفعل, اعتقد ان هذه المرأه من الصعب ارضائها
  • Sen buna tatmin etmek mi diyorsun? Evet.
    أهذا ما تدعينه بالتحمل ؟ - أجل -
  • En eski içgüdüleri tatmin etmek için yetmiyorlardı.
    لم يكن كافي لإرضاء .الغرائز القديمة