Examples
  • Bunu tarif etmek zor.
    .إنه من الصعب أن أصف
  • Bu adamı tarif etmek zor.
    قصة صعبة عمّن كانه هذا الرجل ...
  • Aşkı tarif etmek çok zor.
    هيا إلى زواجك
  • Aslında tarif etmek çok zor.
    في الحقيقة من الصعب وصف ذلك
  • O zamanlar ne hissettiğimi tarif etmek zor.
    من الصعب وصف مالذي أحسست به
  • Oh, Tanrım. Resim yapmayı tarif etmek imkansız.
    يصعب شرح اللوحة
  • Ben durumunuzu tarif etmek için acınasıyı seçerdim
    إن رغب أحدهم أن يعرف شيئاً كل ما سيتطلبه الأمر هو استتعمال أفوشن لإخراج المعلومة
  • Daha önce hiç tarif etmek zorunda kalmamıştım.
    أنا لم أصفها من قبل
  • Daha önce hiç tarif etmek zorunda kalmamıştım.
    ... لم أصف هذا من قبل
  • Okyanus. Tarif etmek için birçok kelime kullanıldı.
    المحيط. العديد من الكلمات قيلت لوصفه