New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Stok etmek yok, caydırma yok.هذا سيوقفه
-
Üzgünüm. Stokları kontrol etmek için barı kapıyoruz..آسفة . سنغلق الحانة ، لحين التزود بالمخزون
-
Güç kullanmaya yanaşmayan biri olarak... ...Chloe'nin Kryptonite stokunu yok etmekte gecikmemişsin.،بالنسبة لشخص متحفّظ على توحيد القوى .لم تتأخر في تدمير مخزونات (كلوي) من الكريبتونايت
-
Bugün bu sistem belli başlı bütün mağaza zincirlerinde... ...stoklarını idare etmek için kullanılıyor.بالطبع، هذه فكرة قديمة ويتم استخدامها في كل سلسلة متاجر رئيسية اليوم
-
Bugün bu sistem belli başlı bütün mağaza zincirlerinde... ...stoklarını idare etmek için kullanılıyor.ويتم استخدامها في كل سلسلة متاجر رئيسية اليوم .لمتابعة مخزونها من البضائع
-
596 00:23:55,994 --> 00:23:58,281 Düşük stokunu telafi etmek için... 597 00:23:58,316 --> 00:23:59,449 ...ilginç bir yol bulmuş.ملكة لات بيز من هو (شولو) المحظوظ (جيمي مانديز)