سَلَّ {[ُ سَلاَّ]}
Examples
  • - ...sıyırmak zorlaştı. - İtiraz ediyorum.
    ـ الإفلات من جريمة قتل ـ اعتراض !ـ
  • Ama bundan paçayı sıyırmak...
    و لكن لا يمكنك أن تنجو بهذا
  • Kullandıkları kelime sıyırmaktı sanırım.
    ماذا تقصد ؟
  • Balatayı sıyırmak üzereyim!
    أنا خائفة جداً الـ"دي جي" الخاص بعيد ميلادي الـ16 قد ألغى قدومه
  • Yaptıklarından paçayı sıyırmak isterler.
    . ولايودُّ أن يمسك بِه
  • Diğer kızlar gibi dizlerimi sıyırmak
    # . اهرش جلدى مثل ما تفعله باقى الفتيات #
  • Diğer kızlar gibi dizlerimi sıyırmak
    أريد أن أكون مثل البنات الأخريات
  • Sadece... ...bu işten yakayı sıyırmak.
    بتلك البساطة سأبتعد
  • Sadece... ...bu işten yakayı sıyırmak.
    . هكذا . "الخروج من الأمر"
  • Sevin, Houdini. Bundan da sıyırmak üzeresin.
    ابتهج ، هوديني ستعيش مع هذا