New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Altın sırlı, elmas kakmalı.جوهرة مطلية بمينا الذهب
-
Sırlı olan bir ben değilim..لَستُ الوحيد الذي لديه أسرارِ
-
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi?ما كل هذا الهراء الخفى حول عدم تغيير أي شيء؟
-
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi?ما كل هذا الهراء الخفي حول عدم تغيير أي شيء؟
-
Keşke ben de modern bir mermiyle vurulsaydım. Hijyenik sırlı.سأحب أن أردى بطلقات حديثة من حيث الصحة
-
Ve Yunan mitolojisi ve sırlı toplumlarla ilgili araştırma yaparlar hepsi onlara katılmadan bunları yaparlar.و يحلّلون الأساطير اليونانيّة ويصنعون جماعات سّرّيّة وكل الاخرون الّذين لم يكن لهم صديقات ابدا يمكنهم الانضمام
-
"Ufak bir şeyi" bile derken, o sırlı hali neydi? Neden bahsettiğini çok iyi biliyorum.ماذا كان يقصد بأن لا نغير شيء واحد