New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Müslümanlar sabah namazını bekliyorlardı..مسلمون كانوا ينتظروا صلاة الفجر
-
Ben sabah namazını kılıyordum.كنت في صلوات الصباح
-
Sabah namazında herkes duymuş olur.في صلاةِ الصبح، كُلّ شخص سَيَتعرّفُ عليه.
-
Müslümanlar sabah namazı için buradaymış..كان المسلمون هنا ليؤدوا صلاة الفجر
-
Müslümanlar sabah namazı için buradaymış.كان المسلمون هنا .ليؤدوا صلاة الفجر
-
Sabah namazından önce beni almaya gelirdi.اعتاد أن يأخذني بالصباح قبل الصلاة
-
Beni sabah namazından önce almaya gelirdi.اعتاد أن يأخذني بالصباح قبل الصلاة
-
Onunla tek başıma görüştüm. Jumah'da, sabah namazında..إلتقيتُ بها وحدي .بعد صلاة الجمعة
-
Her sabah, namazdan sonra, erkekler su bulmaya uğraşıyor..نُصلي لله كي يُساعدنا في العمل ، كل صباح وبعد الصلاة يتوجه الرجال لايجاد الماء
-
Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar ( belli vakitlerde ) namaz kıl ; bir de sabah namazını . Çünkü sabah namazı şahitlidir .« أقم الصلاة لدلوك الشمس » أي من وقت زوالها « إلى غسق الليل » إقبال ظلمته أي الظهر والعصر والمغرب والعشاء « وقرآن الفجر » صلاة الصبح « إن قرآن الفجر كان مشهودا » تشهده ملائكة الليل وملائكة النهار .