Examples
  • Rehavet ortamında falan değilim.
    أنا لست في منطقة الرفاهية
  • Eğer zorlamazsan, rehavet başlar.
    وإذا لـم تفعـل عندهـا تصبـح مضجـرًا
  • Öğleden sonra rehaveti çöktü.
    أنا أشعر بالملل قليلاً اليوم
  • Artık seni bu alıştığın rehavet ortamından sıyrılmanı sağlamanın tam zamanı.
    حان الوقت لكي نخرجكِ من منطقة الرفاهية هذه التي أنتِ بها