Examples
  • Ateş püskürmekten söz ediyorum.
    إني أتحدث عن الدم والنار
  • Ateş püskürmekten söz ediyoruz.
    نحن نتحدث عن المحاولة لقذف الدم والنار
  • Güneşler birleşiyor, acele edin. Volkan püskürmek üzere.
    الشموس في التسلسل يجب ان تسرع البركان على وشك الإنفجار
  • Işık yanınca, sprey püskürmek üzeredir, bu yüzden gözlerinizi kapatın.
    .عندما يضيء، سيبدأ الرش، لذا اغلق عيناك
  • Finn'e ateş püskürmek için şimdi eve gidiyorum çünkü bu yaptığınız çok delice.
    حسنا, أنا سأذهب الى المنزل الآن (لكي أصرخ على (فين لأن هذا جنون