Examples
  • Önyüzbaşı, efendim.
    سيدي, نائب القائد
  • Ben Önyüzbaşı James Block.
    أنا الملازم جيمس بلوك
  • İyi iş, Önyüzbaşı.
    كل الإحترام, حضرة القائد
  • Amerikan Donanması'ndan Önyüzbaşı Turlough.
    ،(أقدّم لكم الرائد البحري (تورلو .من البحرية الأمريكية
  • Bu yardımcım Önyüzbaşı Akron.
    أنا القـائد بيترز
  • Önyüzbaşım, komuta sende.
    لم لا تذهبوا الى الكابينة
  • Önyüzbaşı Block. En sonunda tanıştık.
    نائب القائد بلوك وأخيراً إلتقينا
  • Önyüzbaşım kabin amirine söyle askerleri... ...görev yerlerine göndersin.
    سـاحفظ لك هذا الاهتمام