Examples
  • Jüri kararını mütalaa edecek.
    المحلفين لا يزالوا يتناقشون
  • Mütalaa ediyordum. bu bir hediye.
    إنني أقرأ بتمعن، إنها موهبة
  • Mütalaa etmiyorum, Duck. Kanıt istiyorum.
    جيثرو)، هل تظن...؟) - (أنا لا أظن شيئا يا (داك -
  • Elimizde ne var mütalaa edelim.
    دعونا نفحص معلوماتنا المؤكّدة
  • Ama bu mütalaa sürdüğü sürece geçerli.
    لكن بقدر ما تنشأ العاطفة
  • Cuma mütalaaya başlamak için iyi bir gün değil.
    يوم الجمعة ليس يوم جيد للنقاش
  • Sonra hakim sizden bu konuyu mütalaa etmenizi istedi.
    لكن بعـدها ، يطلب منكم الـقاضي دراسة الأمـر
  • Ve üzerinde mütalaa ettikçe, davranışının sebebinin... ...bu olduğuna inancım pekişti.
    وكلما فكرت حول هذا الموضوع، ازددت قناعة أكثر بأنه التفسير الوحيد لسلوكك