New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Almanyanın problemi moral bozukluğunun ötesine geçti.تجاوزت مشاكل ألمانيا الروح المعنوية السيّئة
-
Ama bu bütün okulda moral bozukluğu yaratır.لكن الإحساس بالعلة سيستشري في المدرسة كلها
-
Sen moral bozukluğundan ne anlarsın ki?أنت لا تعرف جندي المشاه حول المكتئب
-
Sonra da sinirli tarafını gördüm, moralin bozukluğunu, aptallığını,ثمّ رأيت جانبك الآخر غضبك، أراجيح مزاج، غبائك
-
Son zamanlardaki moral bozukluğu... ...ve umutsuzluğu, bir anda geçmişti.حالة اليأس التي اصابته مؤخرا لا اقول القنوط انتهت في لحظة
-
Moral bozukluğunuzu anlıyorum ama bu merkez dün saldırıya uğradı.أتفهّم استياءكم، لكنّ مركز الشرطة هذا تعرّض لهجوم بغاز سامّ يوم أمس
-
Burada, perhizden kastımız bağımlının hayatından cinselliği tamamen çıkarmak değil, sadece, moral bozukluğuna yol açan...في جمعيتنا , نحن نعرف الحد من الرغبات الجنسية ليس بالغاءه كعنصر مهم في حياة المدمن على الجنس ولكن فقط الغاء السلوك الجنسي القهري الموجود عنده
-
Bu haçların sebep olacağı moral bozukluğuna değinmemek için... ...mezarlık alanlarını yeterince hızlı yapamadılar.ولم يكن بأستطاعتهم بناء المقابر بسرعة كافية وبدون الاشارة للمشاكل المعنوية التي كانت تسببها نلك الصلبان
-
Roger, Don, Harry ve ben, daha fazla... ...moral bozukluğuna yol açmadan... ...işten çıkarmalara başlasak iyi olur.(روجر)، (دون)، (هاري) وانا علينا ان نبدأ ربما بعملية إقالة الأشخاص لتجنّب أي ضرر قادم بالروح المعنوية
-
Moral bozukluklarını ve git gellerini, diğerlerine karşı... ...aşırı samimiyet, nezaket, kibarlık ve iyi niyetle... ...maskelemeye çalışıyordu.موّه اكتئابهُ و تشوُّشهُ بالتنكّر بالمودّة الشديدة ، المُجاملة وحسن نيّته تجاه الآخرين