New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Filmi alın ve sivilleri istinat noktasına getirin.أخبرهم أن يعثرون علي ذلك الفيلم ويجلبون أولئك المدنيين إلى القاعدة
-
-İkinci bir hamur mu? -İstinat duvarı gibi olacak.أَنا مسرورهُ جداً لرُؤيتك لَمْ أَسْمعْ الجرسَ
-
Japonlar Çin'de çoktandır güçlü bir istinat noktası tutmuştur.كان اليابانيون قد اسسوا موطأ قدم فى الصين
-
Kansas'ta istinat duvarı düştü. Atlanta'daki bir temel çöktü.(مبنى مُسند إنهار في (كنساس (منحته المؤسسة طريقاً لـ(أتلانتا
-
Torino Cobra'yı bir istinat duvarına sürmenin iyi fikir olduğunu düşünmüştün.و ظننتِ إنها لفكرة سديدة لقيادة سيارتكِ تورينو كوبرا) خلال الجدران الأستنادية)
-
Küf, hasarlı istinat duvarı... ...eskimiş elektrik kabloları... ...kurşunlu boya, suyun verdiği hasar... ...yangın hasarı, güneşin verdiği zarar... ...bozuk kalorifer kazanı, çürümüş parkeler...بجانب العفن الأسود تضرر الجدار الأساسي التوصيلات الكهربائية المحترقة ، الطلاء البالي التضرر من المياه ، ومن الحريق ، ومن الشمس .. الفرن الخربان ، الأرضيّة المتكسرة أنظر لهذا ، لا وجود للنمل الأبيض