Examples
  • - Viski ilaçlıydı.
    .الخمر، لقد كان مُسمّمًا
  • İlaçlı veya zehirli değil.
    أنه ليس منوم أو مسمم
  • Çiçekler ilaçlı - Anladım
    ذلك الموجود على الزهور آه .. سماد
  • Onu sakın içme! İlaçlı.
    لا تشرب هذا .... به مخدر
  • Seni sürekli ilaçlı tutacaklar.
    إذن أعطوك المخدر
  • Bu ilaçlı içki olabilir.
    .هذا ممكن ان يكون مشروب به مخدر
  • Bunun için fazla ilaçlısın.
    انت متأثرة جداً بهذا حسناً
  • Sen onu ilaçlı tedavi programına yazdırmak istedin,
    حاولت إدخاله في التجارب العلاجية
  • Sana ilaçlı olanı gerek. Bir bakalım.
    ما تحتاجة شامبو طبى
  • İlaçlı içki verip, bağladı... ...ve üstünde zıpladı.
    تراجع لك ميكي ، تعادل لكم ، وارتدت على جهاز واحد في قرع لينغ.