New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Alev gibi iner midene ama ılıklığı kalır.تقديرات خارج النار لكن الأوراق في الدفء.
-
Alev gibi iner midene ama ılıklığı kalır.تحفظ دافئة بعيدا عن النار
-
Altı hafta kadar ılıklıktan sonra hava soğumaya başlar.بعدستّة أسابيع من الدفء الهواء يسير نحو البرودة .
-
Eğer biraz ılıklık hissedersen, biraz sağa kayarsın artık.إذا أنت يَجِبُ أَنْ تَحْدثَ لإحْساْس الشيءِ الدافئِ، فقط يَتحرّكُ قليلاً إلى حقِّكَ.
-
Florida sabahının güzel ılıklığı. 30 derece, %73 nem.(أفضل موظفة مرت على شركة (داندر مافلين
-
Sadece yasını tutarım, çünkü ışık ve ılıklıkla saklanmış bir... ...dünya, oranın acısını çekemem.أنا أستطيع فقط أن أتوقَ له لأنه مخبأ بالضوء والدفء لا أستطيع تحمله