Examples
  • Şu. Heykel. Heykeltraşlığa başladım.
    ذاك. إنّها منحوتة فأنا أنحت الآن. معظمها مناظر طبيعيّة
  • Bir kaç tane heykeltraşlık dersi almıştık beraber.
    .نحضر صفوفاً متعددة للنحت معاً
  • Tahta oymacılığı, heykeltraşlık, Güzel, el işçiliği.
    حفر في الخشب ، نحت ، جيد شىء بيديك
  • Barbara heykeltraşlık yapmaya devam ediyor, Shirl ise görme yeteneğini hiç kazanamadı. Şimdilerde kısa süreli görme macerasından aklında kalanları resme döküyor.
    واصلت باربرا عملها بالنحت أما شيرل فرغم أنه لم يستعد بصره إلا إنه قام بتسجيل ذكريات مغامراته في فترة الإبصار