Examples
  • Evini harab etmek isteyen... varmı aranızda,
    هل هناك من. . . يَتمنّى هزيمه بلاده
  • Çatlak herif bütün boş zamanını... ...toksik maddeleri harap etmekle geçiriyormuş.
    هذا الشخص يقضي معظم وقته يُحدِث المشاكل في أماكن النفايات السامة
  • Sürün!! harab etmek icin Sürün!!... ...ve dunyanının sonu!
    سيروا! سيروا لدمار ونهاية العالم.
  • Kokain ekonomi politiği dediğimiz şey yıllardır bizleri harap etmektedir.
    . نطلق عليها هادمة الإقتصاد السياسي . ومخدّرات أخرى تدمرنا كليةً
  • Biliyor muydunuz... ...İslam'da vücudu harap etmek büyük bir günahtır?
    هل تعلم أنه من المحرم في الإسلام أن تضع علامات على الجلد؟
  • Küçük marketleri harap etmek için okyanustan çıkıp gelen devasa bir canavar gibiyim.
    أنا مثل وحش ضخم خرج من المحيط لتحطيم المدينة
  • Cookie, ateşi yakın! Bayan Ellen'ın kendini harap etmekten başka yaptığı bir şey yok.
    بدلاً من البقاء هنا لتناول العشاء أشعلي النار يا كوكي، عادت السيدة إيلين
  • Dans etmek ayaklarını harap etmiş olmalı.
    كانت ترقص على أقدامها
  • Anakin ve askerleri Bane'i yendiler... fakat holocronu alamadan... ...Bane'in harap olmuş gemisini terk etmek zorunda kaldılar.
    أناكين) وقواته) (قاموا بهزيمة، (باين ولكنهم أجُبروا على الجلاء عن سفينته المشئومة "بدون الـ "هولوكرون