New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Dünya'nın güzelliklerine haizdir.جمال العالم
-
Dünya'nın güzelliklerine haizdir.# جمـال العالـم #
-
ABD Anayasası takaddüm hakkına haizdir.سيدتى القاضية , دستور الولاية يتصدر الزعامة هنا
-
Ki, bu bizim için hayati öneme haizdir..وهو الأمر ذو الأهمية الحيوية بالنسبة لنا-
-
- Lütfen... - Maalesef konuşma yeteneğine haiz değildir.لا أرجوك ـ ليس يتمتع بموهبة الثرثرة
-
Çok daha fazlasını kapabilme kabiliyetini haiz.بوسعه التقاط أكثر .مِنْ ذلك بكثير
-
Benim zamanımda böyle kişilere, başkanlık niteliklerine haiz denirdi., على أيامي كان هذا يسمى الرئاسة
-
Çocuklarimiz henüz bu mefhuma haiz değil maalesef. - Bizim çocuğumuz yani.وما أعتقده أن أولادنا لا يملكون هذا الشـعور أقصد إبني
-
Ateşli silah erişimine haiz polis memuru sayısını arttırmak."...زيادة أعداد رجال الشرطة، و أسلحتهم"
-
Elbette bir tek şart var. Ülkemin beni imza yetkisine haiz olarak kabul etmesi.أن تقبل بي بلادي كـموقعة على المعاهدة