Examples
  • ...sülfür granüllerinden...
    قد تكون...
  • Ayrıca "granül göz yanılsaması" diye bilenen bir maruzatı vardı.
    وكان لديه ايضا ما يسمى ب الجفون المحببه .او حبيبات الجفون
  • Böbrek ameliyatından kalan sütur granül omları ve bu da tamamen iyileşmiş elmacık kemiği kırığı.
    كرات مناعية مضادة لقطوب جراحة قديمة للكلية ... و هذا كسر في عظم الوجنة تقريبا تم شفاءه كاملا
  • Bir kamyon ordusu, ülkenin her bir yerinden, tonlarca tohum, soya küspesi ve protein zengini granülleri, tonlarca ete dönüşecekleri bu yere taşıyor.
    هنا يأتي أسطول من الشاحنات من كل ركن من المدينة يحمل أطناناً من الحبوب ووجبات الصويا والحبوب البروتينية