New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Beni fark etmekte geciktin.أنت متأخر لتدرك ذلك
-
Fark etmekten asla vazgeçmedim.!أنا لم أتوقف عن الملاحظة
-
Kötülüğü fark etmek zor.الشر يجب الشخص على أن يكون قاسي تعرفين،يختفي
-
Olayları fark etmek benim işim.إنها وظيفتي أن ألاحظ الأشياء
-
Fark etmek için para alıyorum.يُدفع لي المال لألاحظ
-
Tek yapmam gereken fark etmekti..لم يكن عليّ سوى إدراكها
-
Kuantumu fark etmek,gerçekten seçimimiz olan yeri fark etmek... zihni fark etmek için.Bakış açısının değişimi... birinin aydınlatılması ile olur...عند الاعترف بفيزياء الطاقة و الاعتراف بالمكان الذي يعطينا ..فعلاً الخيار ..و الاعتراف بالعقل
-
Bazı şeyleri fark etmek sizi yolunuzdan döndürür.قد يسبب لك إدراكك لبعض الأمور مفاجأة مذهلة
-
Bunu fark etmek için çok geç kaldın...لم أكن لأستطيع ترك العائلة إلى الأبد من دون دراجتك
-
Kimsenin sizden korkmadığını fark etmek olabilir.،ها هو ذا مستعدٌ للذهاب؟ فقط عليّ تفقّد رسائلي في المنضدة الأمامية