New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Ama elbirliği ile çalışmalıyız.لكن علينا أن نتكاتف معا
-
Sizi, elbirliğiyle entrika çevirip cinayet işlemekten tutukluyorum.آنا آعتقلكم للإشتباه - بمؤامرة آرتكاب جرائم قتل
-
Grubun bunun için gerçekten elbirliğiyle çalışıyor..المجموعة عادت لبعضهما من أجل هذا
-
Baba okulunun üyeleri olarak hepimiz ortak başarı için elbirliğiyle...كأفراد ومسؤولين في فريق مركز الرعاية الأبوية النهارية
-
Bak burada elbirliğiyle çalışıyoruz o yüzden izin verir misin.إذا كنت لا تمانعين؟
-
O kaçık ev sahibesi ve iş danışmanı Sugarman... ...bizi uzak tutmak için elbirliği yapıyorlar.وتلك المخبولة صاحبة المنزل ومديره شيقرمان.. كلاهما يتآمران على إبقائنا بعيداً..
-
Vay canına, sahiden de inatçıymış, değil mi? Sizi, elbirliğiyle entrika çevirip cinayet işlemekten tutukluyorum.يآلهي , هو عنيد , آليس كذلك ؟ - آنا آعتقلكم للإشتباه -
-
Güçlenebileceğimiz... ...sığınabileceğimiz ve elbirliği ile çalışıp... ...kendimize bir hayat kuracağımız bir yer.نكون حصينين به .. ندخله ونغلق علينا ونكون معاً .. ونحافظ على حياة بعضنا
-
Güçlenebileceğimiz... ...sığınabileceğimiz ve elbirliği ile çalışıp... ...kendimize bir hayat kuracağımız bir yer.ولكن لنتحصن به أيضاً نقبع به نجمع شتات أنفسنا نبنى الحياة لبعضنا البعض
-
Bu kahve tarlası... ...bize gösteriyor ki; elbirliği ettiğimiz zaman... ...bunun sonucunda daha adil ve daha üretken bir toplum haline geliriz.مزرعة البُن تلك توضح أنه عندما نعمل معاً تكون النتيجه مجتمع منتج وعداله أكثر