New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Savaşlar, bağnazlık, televangelizm.الحروب ,تعصب
-
Emin misin? Bağnazlık etmeyin.- أنت متأكّد حول ذلك؟ - أوه، لا يَكُونُ مثل هذا الشخص المملِ الكبير السنِ.
-
Bağnazlık ve ön yargıdır.إنها عنصرية
-
Bana bağnazlık konusunda esalı bir ders verdi..لقد علمنى درسا عميق عن التعصب
-
Bağnazlık bir şeyler eklediğimizde sıkıcı oluyor.التعصب الأعمى ممل عندما تضيف أمورا معدلة
-
Anti-Müslüman bağnazlığı için bir kampanya.حملة ضدد العنصرية إتجاه المسلمين
-
Anti-Müslüman bağnazlığı kampanyası ve kriz idare--هو ضد حملة التعصب الاسلامي ...وأنا رجل الأزمة
-
Cerrahi ellere saldırıda bulunmak, bağnazlığın son haddidir.التّهجّم على الجراحات التجميلية هو الملاذ الأخير للمتعصّب
-
Ancak... ...ancak siz... ...kör fanatizmin ve bağnazlığın canlı bir örneğisiniz.على أيه حال جسدت في عهدك التعصب ومحاباة الاقارب بشكل أعمى
-
Siz, kör bağnazlık ve adam kayırmanın canlı örneğisiniz.جسدت في عهدك التعصب ومحاباة الاقارب بشكل أعمى