New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Kısalığından bahsediyordum.أعنى عندما قلت أنك قصير
-
Şu okun kısalığına baksana.انظر كم هو صغير السهم
-
- Nefes kısalığı. - Bu çok saçma.ضيق تنفّس - هذا سخف -
-
Ama boyumun kısalığını, şeyle kapatıyorum......لكن، حتى لو كنت صغير الحجم سوف أعوض ذلك بـ
-
Kısalık , donukluğa karşı koruma sağlamaz..يدل على أن الإيجاز لا يفيد عموماً هولمز) يقصد نظام موقع تويتر)
-
Cenazeler bana her zaman hayatın kısalığını hatırlatırlar.حسناً (سام) فهمت أنتِ تفوزين
-
Boyunun kısalığına bakılırsa, uzun zamandır çalışmıyor olmalı.و بناءً على حجمها المشكلة موجودة منذ فترة
-
Kısalığı acı verici. Duygusal bir konu..بليغ في إيجازه
-
Bu kısalığı telafi etmem gerektiğini anlamanız gerekiyor.لستَ بحاجةً لطبيبً نفسي كي تُدرِكَ بأن عليكَ تعويضُ ذلِكَ
-
Buna Charlie'nin kısalığını ve bacaklarındaki asimetriyi de eklersek.هذا و بالإضافة لقصر قوام تشارلي و الطول الغير متناسق لقدميه