Examples
  • A'larımı tatbik ediyorum.
    Aأمرن نفسي على كتابة حرف
  • Düşüncelerini hayata tatbik etmek istiyordu.
    لإعطاء الهواء وضوء الشمس لأفكاره
  • Özür dilerim. - Dava tatbik edeceğiz.
    أنا آسفة ، هناك هذه المحاكمة الشعبية
  • Üretimi engelleyecek hiçbir uygulama tatbik edilmeyecek.
    لن يكون هناك أي تدخل من أي نوع في الانتاج
  • Fena değil. Tatbik mükemmelleştirir. Pas tutmanı önler.
    ليس سيئاً , التدريب يؤدى للتفوق انه يحميكم من الخمول
  • Deniz yosunu ne zaman tatbik edilecek?
    متى ساضع العشب البحرى
  • "Umutsuzluk ve korku, budur tatbik edilen yazgı."
    خف وايئس من محنة الروح
  • Sadece kanunu tatbik ediyorum Bay Gardner.
    أنا أتبع القانون يا سيد ـ (جادنر) ـ
  • Nörobiyolojideki gerçek dünya tatbikleriyle kıyaslandığında teorik fizik...
    حسناً, إليك الأمر (لقد تكلمت مع (شيلدون
  • Nörobiyolojideki gerçek dünya tatbikleriyle kıyaslandığında teorik fizik...
    قصدت مقارنة بتطبيقات العالم الحقيقي ..لـ علم الأعصاب , الفيزياء