Examples
  • Sırnaşık veletler.
    أولاد مزعجون
  • - Sırnaşık olabilirim. - Ashley.
    - استطيـع ان اصبح وقحـه - أشلــي
  • Sırnaşık Suzy'de de aynı elbise var.
    سوزي لديها نفس الزّي
  • Gerçekten. Gayet güzel sırnaşık bir şırfıntı olabilirim.
    استطيع استطيع ان اصبح فتـاة ملأئمه و جذابه و وقحه
  • Elbette sırnaşık sevgisini takdir edecek birisini bulacaktır.
    شخص ما يقدّر هذا الحب
  • Elbette sırnaşık sevgisini takdir edecek birisini bulacaktır.
    هو سوف يجد شخصاً يقدر طريقته في الحب المفعم
  • Affedersin. Sırnaşık gey arkadaş rolünü oynamaya çalışıyordum.
    آسف كنت أحاول أن أكون صديقك الشاذ الوقح
  • Şekerli parlatıcısı ve giydiğinde... ...yorgun ve sırnaşık dediğim bol tişörtü.
    أنها ملمع ذو نكهة للشفة وقميص كبير جداً وعندما تحصل .. وأنا أقتبس "متعب و دافئ"
  • Kurtulun şu sırnaşık hayvanlardan. ...tahminen 100 milyardan fazla kuş bulunmakta.
    ومن المحتمل ان يحتوي عل 100 بليون طير
  • Hayır. O sadece Chuck Bass'a kur yapan başka bir sırnaşık.
    لا , من الواضح أنها متسلقة اجتماعية أخرى