-
Bu usandırıcı.
هذا مرهق
-
Bu usandırıcı.
!هذا مُمِل
-
Hangi sebeble? Bu çok usandırıcı, Bishop.
على ماذا ؟ هذه مضايقةُ، بيشوب
-
"saatin usandırıcı tik taklarıyla dolu olacak.
.... ستكون شبيهة باليوم
-
Ardından gece yarısı usandırıcı telefonlar ediyor şikayetiyle yasaklama emri almış.
ثمّ حصل على طلب الضبط المؤقت من خلاله ليعمل مكالمات هاتفية مُضايقة في منتصف الليل
-
Patane çok utangaç bir adam, ve Rosalia'da usandırıcı derecede sadıktır.
باتاني كان رجل خجول جداً وكانت روزاليا مخلصة لي بشكل مثير للإشمئزاز
-
"Zihnimizde bunu tarihten, baskılardan, kanundan "ve usandırıcı yükümlülüklerden kaçışla bağdaştırırız.
إنه مرتبط بأذهاننا مع الهرب من التاريخ والقهر والقانون والإلتزامات الشاقة
-
Çok usandırıcı bir işti ama... ...heyecan vericiydi aynı zamanda.
تعمل مع بعضها البعض كانت شاقة للغاية لكن مممممم كانت ممتعة لأنه في النهاية
-
İşin hem yıldırıcı hem de usandırıcı zorluğu ve iş arkadaşlarının da şüpheli tutumu yüzünden,
لقد كان فى جهاد مابين صعوبة المهمة ونظرات الشك فى عيون زملائه
-
Sinek yemi yapmak oldukça usandırıcı bir şeydir... ...ama yine de bu şekilde hemen bırakmaya gerek yok, aşkım.
...ربط الذبابه هو عمل ممل و لكن لا يجب أن تجعليه أن يشغلك هكذا , يا حبى