-
İlgisizlik şeytanın kullandığı eldivendir.
اللامبالاة هى القفاز الذى ينشب فيه الشر يده
-
Bunun ilgisizlik olduğunu sanmıyorum.
لا أظنها لا مبالاة
-
İlgisizliğimle iştahımı karıştırma!
لاتربط بين شهيتي المفتوحة للطعام ، بالخمول
-
Benim ilgisizliğimi görene kadar ilgilenmemişti.
إنها لم تهتم إلا حين .رأت أنّي لست مهتم
-
Senin geri dönüşüme ilgisizliğini yargılamıyorum.
انا لا اسخر من عدم احترامك لسنك او احاكمك على تصرفاتك
-
İlgisizlik yüzünden geceleri ağladığını zannetmiyorum.
لا أظنها تبكي في الليل من قلة الاهتمام بها
-
Senin geri dönüşüme ilgisizliğini yargılamıyorum.
أنا لا أسخر من عدم احترامك لسنك أو أحاكمك على تصرفاتك
-
Efendim, mevcut ilgisizliğinize itiraz ediyorum.
سيدي، أَنا ضد اللامبالاة الحالية
-
Meşgulüm. Hightower'ın bulunmasıyla ilgili ilgisizliğiniz çok tuhaf.
فهو بغاية النزاهة كي يستفيد من عملية القتل و بغاية النزاهة من أن يقتل
-
Muhtemelen sizin bu konudaki ilgisizliğinizle epey ilgilenecektir.
ربما يهتم بكتابة مقال عن عدم إكتراثكم