Examples
  • Sönmek üzere
    لهذا أريد البقاء
  • Bu ışık sönmek üzere!
    !لقد شارف هذا الضوء على النفاذ
  • Kibritin sönmek üzere.
    عود الثقاب خاصتك على وشك أن ينطفئ
  • Işıklar sönmek üzere.
    .لقد أوشكت أن تشرق
  • Bakın, bakın! Son mumda sönmek üzere.
    انظروا، آخر شمعة ستنطفئ
  • Meyhane gittikçe boşalmakta... ...gaz lambalarıysa sönmekteydi.
    الحانة أمست فارغة ، والأضواء أصبحت خافتة
  • Uydu fotoğrafları volkanın sönmekte olduğunu gösteriyor.
    تظهر صور الأقمار الصناعية ... أن البركان بدأ يخمد
  • Colt bir radar ışığı gibi sönmek üzereydi.
    كولت ) لم يكن ظاهر على ساحات ) - التنس
  • Sönmekte olan bir ateşi canlandıran rüzgar gibiydi.
    .كأنها رياح تعيد إشعال نار خامدة
  • Pek çok hayat daha başlamadan sönmek durumunda kalıyor.
    تلك الألوف من الحيوات التى خلقت فقط لتهلك فى الحال