New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
düşsel... ve ruhsal kız.! إبنتك .. بارعة وفتاة نشيطة
-
Adı "Düşsel motor anlatımı" idi.كان يسمَّى "تدريب الحركات النظري" ـ
-
Şey, Tanrı yetişkinler için düşsel bir arkadaştır.الرب هو رفيق تخيلي للبالغين.
-
O zamandan beri sanki düşsel bir ordunun komutanıymış gibi davranıyor.منذ ذلك الحين يتصرف وكأنه ... ... ما زال في القيادة لجيش ما من نسج خياله
-
Çocuklarının hiç ölmediği yanılsamanın sürmesi için özenli, düşsel yapı oluşturmuş.لتبقي على أوهامها بأنّ أطفالها لم يموتوا لقد اختلقت هيكلاً خياليّاً متقن
-
Keşke seni öylece düşsel dünyanda yaşamana izin verebilsem.أتمنى لو أستطيع أن أدعك تعيش في عالمك من الخيال
-
Demek istediğim, baktığımız açı, hayal perestlik düşsel ve delilik değildir.أعني أنني لا أكلمك فقط من وجهة نظر حسن التمني أو التخيل الغير متعقـّـل
-
Bizim büyülü, düşsel bir yaşam sürdüğümüz sanılır... ...ama aslında yalnızız....يعتقدون ان حياتنا رومانسية ...لكننا وحيدين
-
Doğru. Dothraki'den Parseltongue'e kadar her düşsel dilde akıcıyım.ده صحيح..انا حتى بتكلم كل لغة خيالية بطلاقة
-
Mağara onun merak duygusuyla, zaman ve mekanın anlamını yitirdiği, düşsel bir hayal dünyasına gönüşüyor.(هرتسوغ) مع إحساسه بالتعجب الكهف تحول إلى عالم مسحور من الخيال