Examples
  • Yönergelerini bekleyen birer uzaylı.
    البعض منكم سيصبح متحرك مباشرة
  • Bana yönerge kartını verdin.
    المتأنق , وقدم لكم لي بطاقة التعليمات.
  • Mektuptaki yönergeleri takip ediyoruz.
    نتبع تعليماتهم حرفياً
  • Yönergeyi takip etmedim.
    لقد اتبعت التعليمات
  • Bu bir temel yönerge.
    انه توجيه أساسي. مثل الأمر الذي يُخبرُهم بالتضاعف
  • Gerçek nedeni, yeni yönerge.
    السبب الحقيقي؟ التوجه الجديد.
  • Yönergelerini bekleyen birer uzaylı.
    "بودس" , انتظر لتعليماتك
  • Olağanüstü önlemler kullanma yönergeleri nedir?
    ماهي معايير استخدام تدابير استثنائية ؟
  • Yönergelerimizi izleyin, kimseye zarar gelmesin.
    اتبعوا تعليماتي ولن يؤذى احدٌ منكم
  • Güzel. Yönergeler, B.M'de bana eşlik edebileceğini gösteriyor.
    جيد. جداول السجل ستظهر أنك ترافقني إلى الأمم المتحدة