New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Arada kalıp parçalanmaktan korkuyorum.أخاف من ان اقسم بلنص
-
"Jet motorunda parçalanmak."أن أموت في محرك طائرة
-
Parçalanmak ve ölmekle ilgili.على وشك الأنهيار و الموت
-
Vahşi hayvanlar tarafından parçalanmak istiyorum.أود أن تمزقني الحيوانات البرية إلى قطعتين
-
Parçalanmak mı? Neden söz ediyorsun?رون فقد فأره
-
- Hiccup. - O baskıdan parçalanmak üzere..هيكب- .إنه ينهار تحت الضغط-
-
Aslan tarafından parçalanmak kadar çirkinleşebilir..ببشاعة جرح تسبب به أسد
-
Çok garip. Burayı parçalanmaktan kurtarmayı deniyordum.هذا غريب كل ما كنت احاول فعله هو أن أمنع تدمير هذا المكان
-
Kesinlikle umrunuzdaydı, çünkü küçük dünyanız... ...parçalanmak üzereydi.بالتأكيد كان يهمك ذلك لأنّ عالمكِ الصغير كان على وشك الإنهيار
-
Sert hedeflere isabet edince parçalanmak üzere tasarlandılar.مصممة على أن تتهشم عند إصطدامها مع الاهداف الصعبة