New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
Examples
-
Parkeleri parlatmak.تلميع ارضية الباركيه
-
Her şeyi parlatmak.يلمع كل شيء
-
Aslında ona parlatmak demiyoruz ... ...الكلب لقد وجد الطمأنينة
-
- Kamu imajını parlatmak için. - Mary!لإشراق صورتك العامّة - ماري -
-
Yani temizleyip parlatmak gibi mi?تعني تشمعيه وتنظيفه؟
-
Ayakkabılarını sıralayıp, onları özenle parlatmak.وترصيص أحذيته وهي تلمع مشرقة
-
- Kamu imajını parlatmak için. - Mary!- للإشراق فوق صورتك العامّة. - ماري!
-
Onun özelliğine bot parlatmak mı?ما هو اختصاصه؟ لعق الأحذية؟
-
Yerine koymadan önce parlatmak istemiştim.كنت فقط ألمعه قبل أن أعيده مكانه
-
Miks yapma aletinin tozunu almak ve parlatmak.تنظيف وتلميع ألواح ضبط الموسيقى