Exemples
- Hayır. Tedirginliğini kendine sakla.
لا، لا أبقِ الفراشاتَ لنفسك
Tedirginliğe karşı ilaç vermediklerine inanamıyorum.
لا أستطيع أن أصدق أنه تم عزلك
- Senin derdin ne? - Bırak tedirginliği.
ما خطبك انت ؟؟ - اهدأ يا رجل-
Sabırsız olmalıydın. Tedirginlik korku demektir.
لا , لاتعنين متلهفه. تلهف يدل على قلق.
Güç'te büyük bir tedirginlik var.
شعرت به
Hayatın günlük tedirginliğidir. Seksüel gerginliktir.
هو كل شيء - هو إنجذاب عاطفي -
Güç'te büyük bir tedirginlik var. Hissettim.
شعرت به
- Tedirginlik olsun istemiyorum. - Seni almaya geliyoruz, Barbara!
' .أنا لا أُريدُ التسبّب بالمشاكل- ' !نحن سنأتي للحُصُول عليك، باربرة -
Tedirginlik, yorgunluk, öfori. Eğer hissettiğiniz bunlardan biriyse...
إكتئاب, تململ, نشاط زائد. ...إن كُنت على درايه تامه
Tedirginlik, yorgunluk, öfori. Eğer hissettiğiniz bunlardan biriyse...
.قلق , هيجان , سعادة مبالغة ....إذا كنت تواجه