Beispiele
Azarlamakla meşguldün.
مشغولة بالنحيب
- Yine azarlamak için mi? - Hayır, azarlamak yok.
-- سيكون هذا الشيء الصراخ مرة أخرى؟ -- لا , لا الصراخ.
Seni azarlamak icin cagirmadim.
لم أستدعك لأوبخك.
Bizi azarlamaktan çekinmezler. Şerefsizler.
لن يترددوا في تعنيفنا - الخنازير الملاعيين -
Lütfen tanığı azarlamaktan sakının.
من فضلكِ توقفي عن توبيخ الشاهد
Cox'u azarlamak harika geldi. Neden?
شعرت بالراحة بعد أن أخبرت الدوكتور (كوكس) مالدي. لماذا؟
Sonunda Randy'i azarlamak... ...hayat değişimiydi.
أن أخيرا أخبر راندى بأن يكف كان تغيير لمسار حياتى أنا أعنيها
Tatlim, seni azarlamak için çagirmadim.
عزيزتي انا لم اتصل بك كي اضربك على معصمك
Azarlamak, hor görmek, bağırmak, sadizm--
والصراخ، والقسوة المفرطة
Azarlamak, hor görmek, bağırmak, sadizm--
والتي تتضمن على التوبيخ والتحطيم الذاتي والصراخ، والقسوة المفرطة