-
İçeride köknar ağacını hissedebiliyorum!
يمكنني أن أشعر !بشجرة تنّوب هنا
-
Köknar ağacı kaynıyor ortalık.
.هناكَ أشجارٌ مجانيّة موجودةٌ بالأرجاء
-
Tamam, burdaki de Douglas köknar.
حسنا، وهذه هنا .أفضل كثيرا
-
Pelesenk ağacı? Köknar? Kaliforniya ladini?
البلسم؟ النوبل؟ التنّوب؟
-
Durak civarında köknar poleni bulunmuştu.
كانت هناك حبوب لقاح لشجرة السرو البيضاء ،وجدت في موقف الحافلات
-
Tamam, burada ki de Douglas köknar.
حسنا، وهذه هنا .أفضل كثيرا
-
Tamam, burada ki de Douglas köknar.
حسنا،وهذه هنا .أفضل كثيرا
-
Çam, huş, köknar, yakından bakacak olursanız...
،الصنوبر والبتولا والتنوب ...وإن أمعنت النظر بوسعك رؤية
-
Çam, huş, köknar, yakından bakacak olursanız... - Teşekkürler.
وإذا أمعنت النظر ، سترى
-
Çam, huş, köknar, yakından bakacak olursanız...
وإذا أمعنت النظر ، سترى