أمثلة
  • Çılgın teorileriniz hoşuma gitmekle beraber, gerçek çok daha basit Çavuş.
    آنظر , بقدر ما آنا مستمتع بنظريتك آيها الرقيب الحقيقه معقده آقل بكثير
  • Çılgın teorileriniz hoşuma gitmekle beraber, gerçek çok daha basit Çavuş.
    آنظر , بقدر ما آنا مستمتع بنظريتك آيها الرقيب الحقيقه معقده آقل بكثير.
  • Hoşuma gitmek mi? Şurada yıkama yağlama yapsam yeridir.
    تُعجبني؟ .أريدُ أن أستمني
  • Bu hiç hoşuma gitmedi. Gitmek istemiyorum.
    لا أحب ذلك لا احب الذهاب
  • Seninle çalışmak çok hoştu ama gitmekte özgürsün.
    لقد سرني لقاءكَ ، ويمكنكَ الذهاب ، صحيح؟
  • Dışarı yemeğe gitmek hoş olabilir.
    حسنا,الخروج للعشاء سيكون لطيفا
  • İşe yürüyerek gitmek, hoş olmalı.
    تذهب للعمل سيرا..لابد أنه أمر لطيف
  • Ve bana göre kızlar erkeklerin hoşuna gitmek ister, onlarla takılmak ister.
    اعتقد ان البنات يحببن ان يتعلق بهن الاولاد
  • İşler burada böyle yürüyor, Charlie. Hoşuna gitmek zorunda değil, fakat işler böyle.
    (هذه طريقة سير الأمور يا (تشارلي ليس عليك أن تحبّها. ولكن هذه هي الطريقة
  • Bilemiyorum. Fredrik'e göre hava hoş. Eve gitmekten imtina edebilir.
    لا أعلم،بالنسبة لـ: "فريدريك" الأمر سهل يُمكنه فقط تجنب العودة إلى الوطن